İnsanlık tarihine bir de bu gözle bakın!

ZÜLKARNEYN İSMİNİN ANLAMI Kehf Suresi benim için Kuran-ı Kerim’deki en mistik suredir. Surede bahsi geçen diğer konularda (Ashabı K...

Zülkarneyn’in (a.s.) kimliği hakkında yaygın görüşler


ZÜLKARNEYN İSMİNİN ANLAMI

Kehf Suresi benim için Kuran-ı Kerim’deki en mistik suredir. Surede bahsi geçen diğer konularda (Ashabı Kehf, Hızır (a.s.), iki bahçe sahibi) olduğu gibi bu konuda da Allah-u Teala (c.c.) isim vermeyip, sıfat kullanmıştır: Zülkarneyn! Hz. Musa, Hz. İsa, Hz. Danyal, Hz. Adem, Hz. İsmail…vb. hep kendi isimleriyle anılırken, Kehf Suresine konu olan Zülkarneyn (a.s.) de dahil hiç kimsenin isminden bahsedilmemiş, bunun yerine “Hızır=Yeşil Adam” gibi sıfatlar kullanılmıştır.
Bu çerçevede Zülkarneyn de bir sıfattır. “Zü-“ ön eki Arapçada “sahip olmak” anlamında kullanılır. Kelimenin sonundaki “-eyn” ise sahip olunan şeyin iki tane olduğunu anlatır. Peki, ortadaki “Karane” kelimesi neyi ifade eder? “Karane” kelimesi Arapçada ilk anlam olarak “boynuz” sonra, “kıta, zaman, çağ, yön…” gibi anlamlar ifade eder. Buradan kelimenin;
-          Çift boynuzlu
-          İki kıta sahibi
-          İki asır, iki çağ, iki zaman sahibi
-          İki yönün sahibi, hâkimi

Anlamlarından birisine sahip olduğunu söyleyebiliriz.


HAKKINDAKİ GÖRÜŞLER

Zülkarneyn (a.s.) peygamber olup olmadığı tartışmaları bir kenara kimliği konusunda henüz ortaya ortak kabul görebilecek veya sorulara cevap olabilecek bir ihtimal konulamamıştır. Şahsi kanaatimce bunun bir gün mümkün olacağını da hiç zannetmiyorum. O’nunla ilgili ayetlerin dahi O’nun kimliğini saklayarak O’nunla ilgili sıfat kullanması, bana bu kimliğin ancak Ye’cüc Me’cüc istilası başladığı zaman ortaya çıkacağını düşündürüyor. Çünkü bu kimlik aynı zamanda hapsedilmiş kavim Ye’cüc Me’cüc’ün yerinin de anahtarı olma özelliği taşıyor.
Biz bugün O’nun kim olduğunu asla ortaya çıkaramayız. Ama bu gerçek O’nun hakkında fikir üretmemize, teori üretmemize, beyin fırtınası yapmamıza da engel değildir. Çünkü sadece Kuran-ı Kerim’de değil diğer semavi dinlerin kitaplarında ve mitolojilerinde, kültürlerinde yer almış böyle mistik bir konu tabii ki de tartışmalara sebep olacaktır. Nitekim tarih boyunca da insanlar Zülkarneyn’in kimliği hakkında görüş ileri sürmekten geri durmamıştır. Fakat Zülkarneyn hakkında yapılan yorumlar genelde tek bir bakış açısıyla, tarihte yaşamış ve isim yapmış kişiliklerden birisiyle eşleştirme şeklinde olmuştur. Hatta bu eşleştirmelerden bazıları tarihi kişiliğin gücünün de etkisiyle neredeyse genel kabule dönmüştür. Bu iddiaları değerlendirmeye almadan önce eldeki bilgileri tazelemekte yarar görüyorum;

·         Zülkarneyn, “Peygamber” olmasa bile Allah’u Teâlâ’nın kendisine doğrudan hitap ettiği, hatta bazen insiyatifi kendisine verebildiği, inanmış bir MÜSLÜMANDIR!
·      Zülkarneyn, doğuda güneşin doğduğu yere, batıda güneşin battığı yere kadar gitmiştir. Bu seyahatinde en az üç farklı coğrafyayı görmüş, seyahati bölgesel değil küresel olmuştur.
·         Zülkarneyn, KIYAMET GELDİĞİ ZAMAN! Yıkılacak bir set inşa etmiştir. Tarihte her set inşa eden Zülkarneyn; her set de Zülkarneyn Seddi değildir!
·         Seddin arkasında Ye’cüc ve Me’cüc yaşamaktadır ve Hadis-i şeriflerden anlaşılacağı üzere sayıları insan neslinin en az iki üç mislidir. Kıyaslama açısından belirteyim şu an dünya nüfusu 6.931.075.597 kişidir. Buradan yola çıkarsak bir yerlerde; Zülkarneyn seddinin arkasında dünyayı işgal için bekleyen minimum 20.793.226.791 tane Ye’cüc Me’cüc beklemektedir. Seddin arkasında bu yaşayanlar ancak sed yıkıldığında dışarı çıkacak ve tüm yeryüzünü işgal edeceklerdir. Bu işgal kıyametin son alametlerindendir.

Bu nedenle Zülkarneyn’in kim olduğu hakkında görüş ileri sürerken diğerlerine de cevap bulmak gerekir. Şimdi bu noktaları hafızamızda tutarak bazı görüşlere göz atalım:  

                                                                                  BÜYÜK İSKENDER

Büyük İskender’in Makedonya’dan yola çıkarak Hindistan’a kadar ilerlemesi, Zülkarneyn’in seyyah kişiliğiyle örtüşür. Yine Zülkarneyn’in İskit Türkleriyle mücadele etmesi, Türklerde Ergenekon diye bir destan bulunması ve bu destanda demirden bir dağın öbür tarafında hapsedilmekten bahsetmesi, İskender’in bastırdığı sikke üzerindeki rolyefinde başının üzerinde boynuz benzeri iki çıkıntı bulunması gibi benzerlikler O’nun Zülkarneyn olabileceği konusunda yorumlanmıştır. Kutadgu Bilig “Su Destanı”nı anlatırken O’ndan Zülkarneyn diye bahsettiği gibi, Kelile ve Dimne’de de aynı sıfatla anılır. Fakat bu iki eser de İslamdan çok sonra yazılmıştır. Sadece yazarlar kendi görüşlerini yazdıkları eserlere aktarmıştır o kadar. Ayrıca Büyük İskender Müslüman bile değildir; hatta eşcinseldir! Ayrıca varsayalım Zülkarneyn Büyük İskender’dir; Ye’cüc Me’cüc nerededir? O’nun yaptığı söylenen setlerden yıkılmayan var mı? Ya da o setlerin arkasında böyle bir nüfus var mı?







YEMEN KIRALI ZÜLKARNEYN

Yemen kırallarının isimlerinin başına sıkça  “zü-“ ön eki almasından yola çıkarak, o bölgede
bir varsayımsal Yemenli Zülkarneyn karakteri oluşturulmuştur. Fakat Yemen coğrafyasının genişliği bile böyle bir ihtimale geçit vermez. Sadece Yemen değil de kuzeyinde Sümerlerde bizim bilmediğimiz böyle bir kral çıktıysa ve “zü-“ ön eki o dönem Sümerlerini de etkilediyse belki mümkün olabilir. Fakat Yemen krallarının “zü-“ ön eki kullanmasıyla, Zülkarneyn’in yaşamış olduğu dönem göz önüne alındığında hiçbir kültürün bu kadar uzun süre bir adeti devam ettirmiş olması bana mümkün gözükmüyor. Ayrıca bu iddiada da yine eksik kalan set ve Ye’cüc Me’cüc!






                                                                     PERS KRALI KURUŞ (Keyhusrev)

Bu konuda oldukça uzun bir deliller listesine sahiptir. Şimdilik burada uzun uzun ayrıntılarını anlatmayacağım fakat arzu edenler aşağıdaki linklerden ayrıntılarını öğrenebilirler;
Fakat Kuruş’un hayatı ile Zülkarneyn’in hayatı arasında yeterli benzerlik olmadığı kanısındayım. Kuruş’a ait iki kanatlı kabartmanın da yeterli bir delil olmadığını düşünüyorum. Çünkü iki kanatlı kabartma sadece O’na ait bir özellik değil, eski çağlar boyunca sıkça kullanılmış bir betimleme tarzıdır. Merak edenler Annunaki kabartmalarına bakabilirler. Ayrıca bu tezde de Ye’cüc ve Me’cüc’ü görmek mümkün değil!





ZÜLKARNEYN SEDDİ, ÇİN SEDDİ Mİ?

Bu da epeyce kabul görmüş bir yaklaşımdır. Zira Çinlilerin nüfusları, nüfus artış hızları ile Hadis-i Şeriflerde anlatılan millet karşılaştırılırsa bezerlik olduğu görülebiliyor. Fakat Çin Seddi neredeyse hiçbir zaman “delinemeyen ve üstünden de aşılamayan” bir set olmamıştır. Oysa ayette bahsedilen set böyle bir set değildir. Bu nedenle Çinlileri Ye’cüc Me’cüc olarak görmek gereksizdir.



ZÜLKARNEYN UZAYLI MI?

Zülkarneyn’in uzaylı olabileceği görüşü ilk olarak İskender Türe tarafından, “Zülkarneyn; Kuran’da uzaya seyahati anlatılan insan” kitabında dile getirilmiştir. Teori ilk başta uçuk gelse de kitabı inceleyen herkes ciddi bir çalışmanın eseri olduğunu görecektir. İskender Türe, diğerlerinden farklı olarak, bilinen tarihi karakterlerden yola çıkmayıp, ayetlerden sonuca ulaşmaya çalışmıştır. Türe, ayetlerde geçen “sebep” kelimesinin Kuran-ı Kerim’deki bütün kullanımlarında uçmak veya yukarı çıkmak anlamında olduğunu tespit ederek, Zülkarneyn’e verilen sebebin de uçakla alakası olduğu sonucuna ulaşmıştır. Ayrıca “güneşi göz göz kara balçığın içinde batarken bulmasını” da bir karadeliğre sürüklenen bir güneş sistemi olarak değerlendirmiştir. İskender Türe’ye göre Ye’cüc Me’cüc uzaylı bir kavimdir ve set olarak inşa edilen atmosfer delindiğinde dünyaya karşı saldırıya geçeceklerdir. Kitabı okuduğunuzda teori sizi etkilese de “Uzaylı kavim” fikri, belki de ön yargılarımdan olsa gerek, benim için pek kabul edilebilir durmuyor. Ama sonuçta hiç değilse “Zükarneyn şudur!” ifadesinin yanına “ve Ye’cüc Me’cüc de şunlardır ve şuradadır!” diyebilmiştir.


0 yorum:

YAZARIN SON PAYLAŞIMI

Var olmak ve yazmak...

Kırk yaşındaydı. Yıllardan 610, aylardan Ramazan, gecelerden Kadir Gecesiydi. Daha sonradan bin aydan hayırlı olduğu söylenecek gece… ...