İnsanlık tarihine bir de bu gözle bakın!

  Herhangi bir dine inanan benim gibi insanlar asla evrime inanmasalar da, hepimizin kabul etmesi gereken kesin gerçek türler değişime ...

Flores insanları; nam-ı değer Homo-Hobbitler…

 

Herhangi bir dine inanan benim gibi insanlar asla evrime inanmasalar da, hepimizin kabul etmesi gereken kesin gerçek türler değişime uğruyor! Yaşadığı iklim, coğrafi koşullar, beslenme alışkanlıkları, kültürleri, türleri değişmeye zorluyor. Türlerin değişime uğraması “yaratılma” kabulünü yok etmiyor tabii ki. Fakat “yaratıcı inancı” ile de insanın gördüğü her değişimi, ayrıntısına dahi bakmadan reddetmeye meyilli olması, evrimcilerin yoğun algı saldırıları karşısında inanan kesimde oluşmuş, bir koruma kalkanı veya kırılması bir önyargıdan kaynaklanıyor. Oysa sadece şu anda dünyanın dört bir yanında yaşantısına devam eden türlere dikkatle baksak bile bu değişimin inkâr edilemez bir gerçek olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Mesela aşağıdaki resim: inancımıza göre hepsinin başladığı ilk kök Hz. Adem (a.s.) ve Hz. Havva (a.s.) idi.

İşte bu çeşitliliğin arasında bazen yapılan kazı çalışmalarında bambaşka insan türleri ortaya çıkartılıyor. İnsan için bu tanım kullanılır mı bilmiyorum ama pek çoğunun nesli tükenmiş… Bunlara bir örnek 2003 yılında ortaya çıktı. Endonezyanın Flores adasında ortaya çıkartılan kafatasları, işte bahsettiğim gibi bir farklılığa işaret ediyordu. Kazıda gün yüzüne çıkan 9 adet kafatası, olması gerekenden çok daha ufaktı. Basit bir oran orantıyla bu kafataslarına sahip bireylerin boyları da “cüce” olarak tarif edilebilecek bir ölçüde olmalıydı. Ortada normal bir ailenin çeşitli nedenlerden ötürü cüce olarak dünyaya gelmiş, bir bireyi değil, dokuz tane aynı vücut yapısında inansan kalıntısı vardı.

Önceleri bunların çocuk olup olmadıkları araştırıldı fakat bunlar çocuk değillerdi. Daha sonradan ortaya atılan gelişimlerini etkileyecek bir hastalık sahibi de değillerdi. Bunlar açıkça cüce bir insan türüydü! M.Ö. 12000 yılına tarihlenen bu fosiller bize Flores adasında cüce bir insan türünün yaşadığını gösteriyordu. Fakat her nasıl olmuşsa bu tür günümüze kadar ulaşamamıştı.


İşin garibi bu tür canlı olarak günümüze ulaşamasa da Endonezya’da efsanelerde hayatta kalmayı başarmıştı; “Cüce Kabile” efsanesi… Hatta yakın zamanlarda haber sitelerine, bu kabileden birinin görüntülendiği amatör bir video düştü. Video gerçek mi değil mi bilinmez ama gerçek olan şu ki, tarih bildiğimizde çok daha geniş bir serüven ve efsanelere zaman içerisinde uydurulmuş, ütopik masallar olarak değil de, zamanında yanmış bir ateşin abartılı tüten dumanı olarak bakmak gerekli.

0 yorum:

YAZARIN SON PAYLAŞIMI

Var olmak ve yazmak...

Kırk yaşındaydı. Yıllardan 610, aylardan Ramazan, gecelerden Kadir Gecesiydi. Daha sonradan bin aydan hayırlı olduğu söylenecek gece… ...